petshop kedi maması köpek maması
DOLAR

27,1479$% 0.08

EURO

29,0073% 0.11

STERLİN

33,2632£% -0.3

GRAM ALTIN

1.680,48%0,38

ÇEYREK ALTIN

2.775,00%0,28

TAM ALTIN

11.095,00%0,26

BİTCOİN

722492฿%0.11554

a
çetin keleş

çetin keleş

29 Mayıs 2023 Pazartesi

“ALLAH BELANI VERSİN”

“ALLAH BELANI VERSİN”
1

BEĞENDİM

ABONE OL

ÇETİN KELEŞ

Beni bir kere kandırırsan Allah senin belanı versin

Beni İkinci kez kandırabilirsen Allah senin de benim de belamızı versin

Beni üçüncü kez kandırdığında ise senin günahın yok Allah benim belamı versin…

Siyasete girer girmez genel Başkan olan bir bürokrat ne yapar?

Atatürkçü seçmenin karşısına Atatürk düşmanını aday olarak çıkartır

  1. parti olarak koalisyon kurmak olan Anayasal hakkı alamaz, istemez bile

Kendisi aday olmaz kendisine rakip, kurultayda aday olmak için lazım olan imzayı toplamamış birini kazanamayacağı seçimde rakibine rakip olarak çıkartır. Hem de bakkal çırağını çağırı gibi taktim ederek;

“Gel buraya Meherrem”

Anayasal düzenlemeler kullanmaya müsait iken

Hak, hukuk ve adaleti emreden Anayasa hükme muktedir iken

Anayasa parlamenter sistemi emrediyor halini koruyor iken

Hak, Hukuk Adalet sloganıyla parlamenter sisteme geçiş gayesi iddiası ile şehirden başka bir şehre  yürür

Hem de Hak Hukuk ve adaletin uygulanma merkezi olan şehirden Hak, hukuk adalet bekleyen başka bir şehre Hak-Hukuk-Adalet istemek için

TÜİK rezaleti, geçmiş seçimlerin tamamındaki fiyasko, kaset komplosundan nemalanma, ülke yolsuzluklarla çalkanırken iktidar aleyhine kullanamayıp spikerlik yapmak, hükümetin sürekli biat bildirip emirleriyle ülkenin askerine kumpas kurup tutuklattığı, ne istediyse yaptıkları terör örgütü çıkmış olduğunda gidip kürsüde hükümeti savunmak falan ve bunlara benzer birçok gaflet, duruşundaki basiretsizlik, daha fazlasını yapanın suçlamasına “sen yaptın” demekten aciz vaziyeti ile seçmende karşılığı olmadığını bile bile adaylığını açıklar. Hem de belli bir tabanı, seçmende itibarı olan tek ortağını küstürüp toplam oyları %1 bile etmeyen bir ittifak kalabalığının gazı ile

Karşılığında vekillikler verir, kendi partilisi yerine onları aday gösterip kazandırarak

Meclisteki temsiliyet sayısını bu sayede azaltır….

Yok ama ya bu sonrasının siyasetle ilgisi kalmayan hususlar, “İHANET” kapsamındadır.

Peki birisi ihanet içerisindeyse ne yapar?

Başkanına, dava arkadaşına kurulmuş komplodan nemalanır

10 milyondan fazla oy kitlesine “bana oy vermeyin, sizi ülkeden kovacağım” diyerek iradelerini rakip adaydan yana kullanmalarını telkin eder

Bir terör destekçisini ortağı olarak açıkladığında oy kaybeden rakibine karşı hamle olarak “öyle kaybedilme böyle kaynedilir “ dercesine daha büyük bir terör örgütünün destekç,isi olduğu kabul edilen partiyle ittifakını açıklar

Seçimi kaybeder sıkılmaz bir de yüksek bir enerji ile eline tutuşturulmuş çok sıradan bir konuşmayı kağıda bakarak okuma suretiyle seslendiği ülkeye “ gitmeyeceğim” sinyalleri verir.

Sırf siyasi pozisyonlarını korumak adına sesini çıkartmayıp durumu Halk “Kılıtaroğlu’nu seçmektense zulme 5 yıl daha katlanırım’ mesajını verdi demek yerine suçu seçmende gösteren partililer muhalefetin son 10 yılını nasıl açıklar?

Ülkeye kaybettireceğini bile bile, istifa etmeme sebebi ;

GAFLET Mİ İHANET Mİ?

Devamını Oku

“KORK KORKMAZDAN, UTAN UTANMAZDAN”

“KORK KORKMAZDAN, UTAN UTANMAZDAN”
1

BEĞENDİM

ABONE OL

ÇETİN KELEŞ
Merak ettim sadece
Bütün günümü ayırıp Karabulut Kemal’in Kılıçtaroğlu olacağı güne kadar neredeyse bütün videolarını ve açıklamalarını izledim.
Maaşallah, hiç gaf yok desem yeridir; “SSK nasıl battı ” sorusuna cevabını saymazsak
O da anlamamış.
Acaba şimdi de gerçekten anlamıyor mu yoksa seçmeni anlamıyor mu sanıyor?
Adamın bütün hayatı bürokraside geçmiş, yani istese de siyaset yapamaz
Öyle geniş bir sülalesi falan da yok partide isimlerinden söz ettirecek
en son işte 99 yılında kendi isteğiyle emekli olmuşte Ecevit’in kapısını çalmış
Çarpmış tabi Ecevit suratına kapıyı ama ar yok ki adamda gider mi hiç
Beklemiş tabi kapıda Ecevit yaşlılığından istifade edip bir de torpil bulup hazırladığı bir projele partiye davet edilmiş
Biz de yedik!
O bunca izzete nail proje nasıl bir projeyse ne duyduk ne uygulandığını gördük….
Güzel takip ediyor herkesin bütün kirli çamaşırlarını biliyor, bütün söylemleri muhalefeti bu minvalde zaten
Bu kendi tarzı kendi zevki tabi kimseyi enterese etmez tabi de insanın aklı bulanmıyor değil;
Birkaç hususu düşünmeden edemiyorum
Şu gaflar aslında çokta önemli değil gözükse de CHP yi itibarsızlaştırmakta en büyük faktördü
Zira seçmen “Stant up yapsın bilet alalım ama vatan komedyenin espri malzemesi değil” diyip herkes bu adamın videolarını birbirine eğlence olsun diye paylaşır oldu.
Bu yüzden kafam karışıyor ya bu kadar gafı yapmak için Cumhura Başkan adayı gösterilmeyi mi bekledin? heyecandan mı bu kadar komik oldun ne oldu?
yine uzatmayayım ben
Hiç gafı olmayan bir adam birden bire gaf matik haline bürünüyor
Erdoğan’ın en parlak döneminde Atatürk düşmanını çatıya çıkartıp aday gösteriyor
yine henüz can boğaza gelmemişken yani gdieri varken hala Erdoğan’ın, bu kez Muharrem inceyi aday gösteriyor, daha ilk dakikadan itibarsız göstererek;
“Gel buraya Meherrem”
Kazanmayacağını biliyor ya koltuğundan olmak istemiyor. “Adam genel başkan ama aday değil adamın tek derdi koltuk demek ki” diyeceğim 1999 yılında Genel Müdürlükten niye emekli oldu? hayır Ankara’dan İstanbul’a yürüyen biri çokta emekli modunda olmasa gerek demi? Erdoğan parti mi kuruyordu yoksa?
Orası da gaf ya zaten. Be adam devlet Ankara’dan idare ediliyor oradan yönetiliyor. Hakkı Hukuku Adaleti Ankara belirliyor. Sen merkezinden çıkıp İstanbul’a niye gidiyrosun senin kafa hala Osmanlı Türkiyesinde mi Başkenti mi şaşırdın sen? Ankara’nın üzerinden dikkatleri mi çekmeye çalıştın yoksa
hadi o da spor olsun sen seçimin hemen arifesinde 10-15 milyon bir kitleyi bile bile nasıl “bana oy vermeyin” diyebildin* 11 il enkazının altında kalan hükümet ancak böyle bir total çıkışla mı dengelenirdi dersin?
Sen dedelerinden övünecek kadar aidiyet bilincinde biri iken nasıl Hz. Ali’yi unuttun İmam-ı Gazali mi sandın sen Allah’ın aslanını? Erdoğan Dini güncelleyecek diye miydi bu şaşkınlık?
Öyle yada böyle Erdoğan’a karşı tabanda karşılık bulmasa da HDP ile hem yerelde hem genelde örtülü ittifakın zaten vardı. O zaman açıklamadığını ne oldu ki son seçimde açıkladın? Erdoğan HÜDAPAR ittifakıyla kan kaybetti diye mi?
Ya sen İyi parti den ne istedin? Meral Aşener liderliğindeki parti İyi bir yerde, duruşu gayet sağlam bir hanımefendi var siyaseti de biliyor, milliyetçi taban MHP den Oğan ve Akşener arasında saf belirliyorken kan kaybettirmenin zamanımıydı hiç değilse gelecek adına? Yoksa Erdoğan’ın ittifakı güçlenmesi mi gerekiyordu, en azından milliyetçilikte alternatifsizleşitirilerek?
Bıraksaydın ya terliği aday gösterselerdi be adam %70 değilse de 60 garanti idi. Yahu sen İl Başkanına sözünü geçirememişsin Cumhura Başkanlık etmek ne demek Türkiye senin oyun bahçen mi ülkecilik oynuyorsun? etrafında siyasi pozisyonundan korkan bir biat korosunu almış koltuğun da gücüne yaslanmış salıncakta mı sanıyorsun sen kendini?
Ya hadi Cumhurbaşkanlığını altın tepsi de verdin anladıkta senin hiç utanmanda mı yoktu? Milletvekili sayısından ne istedin de Deva yı Gelek i doldurdun CHP listesine? es kaza Erdoğan kaybederse Mecliste çoğunlukla meclisteki söz hakkı yine onda olsun diye mi?
Milyon milyon sayılacak kanıt ortada ihanetin ama bu kadar ayrılan vakte bile değmezsin bu yüzden “ne istiyorsun bu partiden bu ülkeden” demiyorum bile zira sen bu millete söylediğin ninnilerle kendin uyuyor olsan da biz aldığın intikamı görmeyecek kadar kapatmadık gözlerimizi. İntikamın ilk ayağı da ” eski CHP yok artık biz gömlek değiştirdik” diye başladığın görevde Atatürk’ün ilkelerini yok saydırma çabaların değilmiydi zaten?
Hülasa;
Kim olsa yerinde kimsenin yüzüne bakamaz hale gelirdi bir oyunun ortağı olmasa bile, sırf sadece bu kadar açlık sefalet yolsuzluk uğursuzluk diktetörlük boynuna çökmüş zar zor ayakta durmaya çalışan bu millet senin gelişindense bu zulmü 5 yıl sineye çekmeyi göze alacak duruma razı eden biri olarak tarihin seni yazacağını bilmektende mi kızarmaz insanın yüzü?
He onun bir sebebini bulamadıysan Atalara kulak ver;
“KORK KORKMAZDAN, UTAN UTANMAZDAN”

Devamını Oku

İNANIN!!! VATAN BAHİS KONUSU EDİLEMEZ…

İNANIN!!! VATAN BAHİS KONUSU EDİLEMEZ…
1

BEĞENDİM

ABONE OL

ÇETİN KELEŞ

“Recep Tayyip Erdoğan adaylıktan çekilip bizzat Kılıçtaroğluna çalışsa
Kılıçtaroğlu rakipsiz tek başına aday olsa,
Böyle bir seçimin sonucunda bile Geçersiz oylar Kılıçtaroğluna verilen oylardan daha fazla olur ” demiştik,
inanmadınız!
“Davutoğlu ve Babacan karşı ittifak masasına kılıçtaroğlu’nu aday göstermek için görevli olarak gönderildiler, zira Kılıçtaroğlu dışında bir isim karşısında Erdoğan’ın kazanma ihtimali söz konusu bile olamazdı” dedik
Ona da İnanmadınız!
“Tayyip’in ağır topları muhalefet yapmaya gelmediler, bu yüzden orada değiller, öyle olsa 20yıldan beridir bunlardan habersiz bir usulsüzlük söz konusu olamazdı, açıklamıyorlar hiçbiri konuşmuyor çünkü muhalefet etmek gibi bir dertleri yok” dedik
Yine İnanmadınız!
“teriliğimi koysalar Tayyip’in karşısına terliğime oy veririm diyen seçmen sayısı %70 iken Kılıçtaroğlu adaylığı açıklandığında bu oran %54 e kadar gerilerdi, değişim rüzgarı tersine esiyor” dedik,
İnanmamakta ısrar ettiniz!
“Kılıçtaroğlu bir projedir seçim falan hikaye çok eğlenecuk” dedik
Yuhaladınız, İnanmadınız!
Şimdi diyoruz ki;
Parlementer çoğunluğu Akp eline aldı bile. Olmaz ama Kılıçtaroğlu 2. turda kazansa bile hükümeti güven oyu alamayacak. Oğan içişleri bakanlığı pozisyonuna getirilip Hüdapar ittifak dışı bırakılarak Cumhur ittifakına dahil olacak. Yeşil Sol Parti sadece oy kaybettirmek için masada olduğu açıklandı, bu partinin tabanı Cumhur ittifakı lehine oy kullandı yine öyle yapacak.
İyi parti dışında Millet ittifakı da denilen, sonradan 7’li olan masada bir ittifak gücü söz konusu bile değilken Deva ve Gelecek partisi başta olmak üzere parti liderleri kendi bünyesinde seçime girmemeleri CHP seçim bölgelerinde kendilerini ve yandaşlarını aday göstererek, CHP nin kazanması muhakkak olan bölgelerde Cumhuriyet Halk Partili adaylar yerine kendi bünyelerindeki isimleri seçtirdi. Bu sayede mecliste kendi gruplarını kurmak bahanesiyle CHP den istifa ettirip Cumhuriyet Halk Partisini Mecliste 3. Parti konumuna düşürülecek. Bu belki de Cumhurbaşkanlığı 2. tur seçimleri öncesinde yapılıp yeni ittifaklar şekillenince hayata geçirilecek ama mutlaka böyle neticelenecek.
Yeşil Sol Parti ittifakı Cumhuriyeti kuran partiye gönül verenlerin safını değiştirmek ve aynı zamanda ‘Cumhuriyet’i kuran parti Cumhuriyeti bölmek isteyen parti ile ittifak kurdu’ tanımına müsait hale getirmek dışında hiçbir amaca hizmet etmediği seçim sonuçlarından da anlaşılıyor.
Kılıçtaroğlu tıpkı yakın bir geçmişte Devlet Bahçeli gibi itilaf görünümündeki ittifakıdır. Her ne olursa olsun seçim ikinci turda Kılıçtaroğlu lehinde sonuçlanırsa eğer ki bu B planı olabilir zira ülkenin ekonomik batışı mecliste çoğunluğu olmadığından söz hakkı olmayacak bir CHP iktidarına maledilmeye çok müsait bir tablo oluşturur ve Cumhuriyeti kuran parti Türkiye Cumhuriyeti’ni iflas ettirmiş olur.
Hülasa;
Aslında soy adı Karabulut olan Kemal ne yazık ki Kılıçtaroğlu olarak ülkenin üzerindeki Karabuluttur ve parti bu şahsın varlığını muhafaza ettirdiği sürece ülkedeki Karabulut orada oldukça ülkeye güneş doğmayacak, İnanın!
İnanmıyor musunuz!
” İnanmıyoruz, var mısın bahse ”
İNANIN!!! VATAN BAHİS KONUSU EDİLEMEZ…

Devamını Oku

Tayyip’e Mektup

Tayyip’e Mektup
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ÇETİN KELEŞ

Hakkımı Helal Etmiyorum Çünkü;
Satırlarıma başlamadan önce; neler yaptın neler..
Paralar, dayatmalar, kayırmalar, bağrından hortlayan terör say say bitmez
Kısacık zamanım var bu yüzden çokta detaylandırmadan kısa başlıklarıyla birkaç hususu ve hhakımı neden helal etmediğimi duymayacak olsan da söylemem gerekirse;
Ayakkabı kutuları ve benzeri ekonomik yolsuzluk iddiaları doğru ise seninle Allah arasında orasını kişiselleştiremem
15 Temmuz tiyatrosu da seninle canını verenlerin üzerindeki hakkı hasebiyle Allah’ın kısas kanunu yada onların üzerindeki hak sorumluluğundadır bana düşmez, çünkü ne sokağa çıktım ne tankların altında kaldım.
Yaptıklarını yazdım 15 temmuz yalanına inanmadığım için hakkımda hükmedilmiş 14 ay kapalı cezaevinde geçirmem kararlaştırılan hapis cezam var. Bunu da çok bir mesele haline getirmiyorum Cumhuriyet adına tarihe not düşmesi açısından vecumhuriyetin evladı olarak hayatım feda olsun bu da önemli değil
ANCAK!
Bu ülkenin her ferdi o yada bu şekilde Kılıçtaroğlu’na oy vermek zorunda bırakmış olmanı ülkeye verdiğin en büyük zarar olarak görüp ve en çokta bu yüzden sana hakkımı helal etmiyorum…

Devamını Oku

“İTİBARIN İNTİKAMI” filminde yetkililer uykuya mı daldı?

“İTİBARIN İNTİKAMI” filminde yetkililer uykuya mı daldı?
1

BEĞENDİM

ABONE OL

ÇETİN KELEŞ

Akıllının biri seyir halinde iken aracının lastiği patlıyor, inip lastiği sökmüş değişecekken aksilik bu ya yağmur yağıyor
Yağmurda beklemek zorunda kalan şoför bide ne görsün;
yağmur suları kenara bıraktığı bijon ( lastik vidası) ları logar kanalına taşıyor
Eyvah!
dövünüp kara kara düşünürken bütün olan biteni pencereden seyreden bir deli yanına gelip ne olduğunu soruyor;
Git be kardeşim senin aklına mı uyacağım
Ya bi söyle gene de sonra gene kendi aklındakiyle ilerlerlersin diyip ikna ediyor;
aracımın lastiğini söktüm bijon vidalarını kenara bırakmıştım yağmur suları alıp logara kapağından kanala attı kaldım böyle çaresiz
Kaç lastik var arabada?
4
Kaçar tane bijon vidası tutuyor?
4 er
o zaman her birinden 1 bijon vidası sök buna tak 3 er bijonla gideceğin yere varmış olursun
Cevabı alan akıllı delinin yüzüne şapşal şapşal bakıyor;
“Ya kardeşim sen bu akılla nasıl olurda deli hastanesinde olursun” diyor
Deli yapıştırıyor cevabı;
“ben deliyim, gerizekalı değilim”
* * *
son zamanlarda basın ahlak yasasının uzağından yakınından geçemeyecek birileri yine her seçim arifesinde olduğu gibi yine bir internet sitesi kurup korsan gazetecilik yapmaya başladı.
Bu hususta daha evvel de ” soytarılık etmeyin” başlığında bir makale yayınlayıp yetkilileri mesleğin ve muhattabının şerefini korumak adına göreve çağırmak için demiştim ki;
“Şerefinin korunması adına muhtaç hale getirilen bu mesleğin gerçek mensubu biri olarak bir an önce korsan sitelerle, hiçbir mesleki yükümlülüğü yerine getirmeden basın şeref ilkesinden yoksun faaliyetlerle mesleği, dolayısı ile de biz mensuplarını pisleten, tarafsız olmak mecburiyetinde olan görevin icracıları kamu nezdinde taraf gibi lanse eden gazeteci olmayan sanal medya kullanıcılarının ayrıştırılmasını talep ediyorum.”
Sonra aynı şahıs yine bugün yazıların konusu olan Adem Çalkın’la bir görüşmesini servis edene kadar hiçbir müdahele olmamışken birden bir gecede alınıp hakkında işlem yaptırılarak bir de özür diletildi.
Neymiş?
Devlet muktedirmiş
Peki ya o zaman birkaç saat içinde söz konusu kaydın yayılmamasını da önemli ölçüde engelleyen, o şahsı anında bulup alıp müdahale eden kudrete ne oldu?
* * *
Durum karşısında şaşırdığım ve olması gerektiğini düşündüklerimi bir kaç soru ve başlıkta toplamak elzem olmuş iken;
seversiniz sevmezsiniz ama bir siyasi partinin il başkanını, bir vekil adayının
Bürokratik bir makamı işgal halindeki kişi üzerinden kurumu
Bir başka kurumun başındaki adamı henüz suçlama dahi yokken karalamaları önleyecek bir yaptırımımız yok mu? varsa uygulamak için ne bekleniyor…
Bu tutumlarla cesaretini artırıp daha ileri giden kişilerin okuduğum tek yazısında
Özel hayatın gizliliği ilkesinin ihlali
İftira
Şantaj
Basın yoluyla hakaret
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik
Kamu kurum ve kuruluşlarını karalama vs gibi suçların fiilleri tamamen oluşmasına ve “kamuya karşı suç” türünden olduğu sebebiyle şikayet beklenmeksizin işlem başlatması gereken savcılar neyle meşgul?
Emniyet birimlerinin “siber suçlarla mücadele şubesi” yazı yazmaktan cümle kurmantan aciz birinin izini ip adresinden tespit edebilecek donanımda olduğu muhakkak iken bu mekanizma neden devreye sokulmuyor?
Yetkililer mülk dahilinde süren bu soytarılıktan haberdar mı değil?
Konu diğer kurum veya siyasi kademe temsilcilerine gelmesi mi bekleniyor müdahale için;?
Kısacası devlet kademeleri bir seviyesizin ağzına sakız olmuş itibarsızlaştırılıyorken devletin temsilcileri devletin itibarını koruyamayacak halde mi?
* * *
Gel gelelim soytarıya;
1- madem kamu yararını bu kadar düşünüyor ve alehine gelişmelerden bu kadar yakinen ilgili idin üzerinden aylar geçmiş konuları neden daha önce yargıya bildirmedin?
2- belli ki seçimi ve dolayısı ile şantajla nemalanmayı bekledin. Eğer böyle ise şimdiye kadar geçen süredeki pazarlık nasıl gelişti, anlaşmazlık hangisiyle hangi hususta gerçekleşti?
3- fuhuşun suç olmadığı bir ülkede belden aşağı iddialar suç kapsamında değerlendirmeyecekken bu ifşa tehdit ve savları ile itibarsızlaştırmaya çalışarak hangi siyasi rakibin öne geçmesini amaçlıyor veya hangi siyasi intikamın maşası olmaya çabalıyorsun?
4-tesadüf değilse tahmin ettiğim kişi daha evvelde bu suçtan ağır ceza almasına rağmen İŞKUR MÜDÜRÜ nün güvenlik araştırmasını yaptırmamasını hangi marifetiyle sağladı?
tesadüf değilse tahmin ettiğim kişi üzerinden hangi menfaati amaçlıyorsun az çok belli ama bir insanın namus ve şerefi üzerinden ilerleyerek şantaj-tehdit yolu ile çıkar sağlamak teleffuzdan imtina ettiğim sözde yazına konudaki yakıştırmanın daniskasıdır. Hukukta ilk ders “suçlu yoktur kişileri suça iten koşullardır” . İnsanları sonradan hakaret sıfatı ile tanımlayacağınız şeylerin mecburiyetinde bırakmak siyaset yosmalığıdır
Bu kadar detaylı en mahremine vakıf, an be an tanıklığını anlattığın sahnede hangi roldeydin? öyle ya kişi kendinden bilir işi
* * *
Durumdan vazife çıkartma sebebim şu ki;
Kim görse kim okumuşsa kim haberdarsa bu siteden herkes göz kırpık sırıtarak köşeye çekip soruyor, ‘aramızda kalsın’ der gibi;
Sensin demi?
Başlarda hiç oralı olmadım güldüm geçtim ama sonra iş bel altı vurmalar boyutunda ilerlemeye başlayınca bunu bana yakıştırana iade edeceğimi bildirerek açıklama zarureti hasıl olmuştur;
“bilinsin ki” demeyeceğim çünkü herkes zaten çok çok iyi biliyor ki ben yazdığım yazının sorumluluğundan hiçbir zaman kaçmadım.
Bu zaman zaman örgüt seviyesinde saldırılara, toplumsal linçe, çirkin çirkin itamlarla iftiralara, maddi manevi zararlara malolsa da hayatım pahasına savunduklarımın arkasında durdum.
Muhatabının kim, ne, ne kadar güçlü, ne kadar yetkili olduğuna bakmadan halkın menfaati görevimi elimden geldiğince yaptım ve yazdığım her yazının altına imzamı attım.
Hülasa;
Bu alçak üslubu kullanacak kadar görgüsüz
Saklanacak kadar korkak
Tehdit edecek kadar zavallı tek bir yayınımı gösteremeden sırf ve sadece aykırı sözüm ona muhalif bir kaç satır ahlaksızlığı yayınlamayı cesaret sandıkları için benim olduğunu aklından geçirenler iki kere düşünsün.
İlk önce dönüp şehirde memuriyet satıldığını
İşkurda dönen dolapları
İktidarın mal varlığını
vs vs vs konu eden yazıların altında hangi imza vardı diye düşünsünler sonra da bunlardan korkmayanın buna nasıl bir cevap vereceğini düşünsünler.
Uzun sözün kısası meslek cesaretim, asaleti ile gözlediğim meslek duayeni Babam Hıdır KELEŞ’in basın ahlak yasası ilkerleri sınırında tamamladığı yaşam öyküsündendir.
Yayın ilkemiz yine idolümüz babamız Hıdır KELEŞ şiarıdır.
Buna ‘delilik’ diyenler var evet ve haklı da olabilirler ama asla o üslupta o yazıları yazacak kadar gerizekalı değilim..

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.